Kayıtlar

Temmuz 14, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
                                  Zeytinyağı nedir? ”Meyve suyu gibi zeytin meyvesinden elde edilen tek yağ” Zeytinyağı (olivae oleum); zeytin ağacının, doğrudan meyvesinden sıkılarak; hiçbir kimyasal işlem görmeden, katkı maddesi içermeden, doğal hali ile elde edilen, oda sıcaklığında sıvı olarak tüketilebilen, yeşilimsi, sarımtırak renkte, sıvı bir yağdır. Ayçiçeği, soya, pamuk çekirdeği, mısırözü gibi bitkisel yağlardan farkı da, doğal yollardan üretilmesidir. Zeytinyağı, zeytinin etli meyvesinin, çekirdeğiyle birlikte sıkılmasıyla elde edilen bir “meyve suyu” dur. Zeytin ezilerek yağı dışarı çıkarılır. Taze sıkılmış portakal ya da vişne suyu gibi, çiğ ve saftır. Zeytinyağı, rengi, kokusu, lezzeti ve hazım kolaylığı ile tüm sıvı yağların en değerlisidir. İyi bir zeytinyağı, natürel olarak adlandırılan, zeytin meyvesinin doğal niteliklerini bozmadan elde edilmiş, kendine özgü tat ve kokuda, oleik asit oranı %3 den az olan, gerçek bir meyve suyudur. Zeytinyağında asitlik der
ÖABT’ye Çok Ağır Eleştiriler! Eğitim Programları ve Öğretim Uzmanı Bülent Odabaşı’dan ÖABT değerlendirmesi; ÖSYM Neyi Ölçtü? Aylardan beri süren belirsizlik 14 Temmuz günü sona erdi… İlk açıklandığından beri niçin ve nasıl olacağı belli olmayan, kapsamı hakkında kimsenin karar veremediği ve uygulandıktan sonra da “Bu neydi ya?” dedirtecek bir sınav oldu ÖABT…. Gerçekten ÖSYM bu sınavla neyi ölçtü? Öğretmen adaylarının alan bilgisini mi? Emin misiniz? Bu kadar soruyla bir öğretmenin alan bilgisi ölçülebilir mi? Elbette hayır. Bu nedenle ÖABT, geçerliği olmayan, özellikle de “kapsam geçerliği olmayan bir sınav” oldu. Aslında haksızlık yapmamak lazım. ÖSYM dönem içinde alanlara göre sınavın kapsamını yayınladı, ama bu kapsamlar birkaç dönemi veya yılı içeren konulardan, derslerden ibaretti ve 4-5 başlıkta toplanmıştı. Yani bir öğretmen adayı, öğrenim gördüğü 4-5 yılın tamamını bilmek zorundaydı. Ancak her şeye rağmen, bir kişinin öğretmenlik alanı bilgisinin 50 soruyla ölçülebildiğin
            --SON OSMANLILAR --        Kadın, erkek ve çocuk, 155 kişiydiler... Osmanlı hanedanı bu 155 kişiden ibaretti ve 1924 Mart'ında, hepsi Türkiye dışına çıkartıldı... Ellerine ikişer bin İngiliz lirası ve bir yıllık ama dönüşü olmayan pasaport verildi. Mal varlıkları tasfiye edildi... Türkiye'ye girmeleri ve transit geçmeleri yasaklandı... Artık ne vatanları, ne de gelirleri vardı... Macera dolu bir sürgün yaşadılar... Geçinebilmek için, her türlü işte çalıştılar... Kimisi mezar bekçiliği yaptı, kimisi kapı-kapı dolaşıp sabun sattı... Yabancı zindanlarda can verenleri oldu... Kimisi de başka hanedanların mensuplarıyla evlenip yeniden asalet unvanı aldı... Sürgün, hanedanın kadın mensupları için 28, erkekleri için 50 yıl devam etti. 1974'te, ailenin tamamının Türkiye'ye dönebilmesine izin verildi. Bir kısmı döndü, bir kısmı yıllardır yaşadığı ülkelerde kaldı. Ortadoğu'ya ve Avrupa'nın bir bölümüne yüzlerce yıl boyunca hükmetmiş bir aileden b